Saturday, November 22, 2008

Romanya Muhacirleri & Macar Sürgünleri, Büyük Kılıçlı & Derince & Tekirdağ-İzmit & Kütahya

Bugün üç haftalık iznimin ilk günü. Erken kalkma alışkanlığı var. Saat 07.00’de uyandım. Yatak keyfi. Yataktan dönüp durma. Sonrasında uyanma. Saat kaç? Henüz 08.30. Hanife kalkıp pencereleri açmış. İçeriye sabahın serinliği giriyor. Ben kahvaltı masasını hazırlayayım diyor. Bengisu ve Aybüke Beren derin bir uykuda.

Keyif çayımı yudumlarken TV kanallarını geziniyorum. Yaz Programları. Tümü tekrar filmler. Çocuklar için çizgi filmler. İzleme değer bir şey yok. National Geograpihcs kanalında kelebeklerin tırtıldan kelebeğe dönüşme programı var. Kaç kez izledik bunu! Ünlü Amerikan Kral Kelebekleri’nin dönüşüm ve Kanada’dan ABD’ye ve oradan Meksika’ya göç serüvenleri…

Çocuklar öğleye doğru uyanıyor. Hanife onlara kahvaltı hazırlayacak. Trakya Bölgesi’nde Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne dolanmamız ve ardından olası Şile, Ağva, Kandıra, Kaynarca, Karasu, Kocaali, Melenağzı, Akçakoca ve Karadeniz Ereğlisi dolanmamız için Türkiye Haritası’ndan yollara bakıyoruz. İlkin Bursa, Karacabey, Bandırma, Biga ve Lapseki yolunu kullanalım diyorum. Buralarını hiç dolaşmadık. Giderken Meliha-İbrahim Turgay’lara uğrarız. Onlar bizim Derince Yıldırım Caddesi üzerindeki eski briket evimizde kiracılarımızdı. Çok iyi insanlardı.

İbrahim Turgay İzmit’te trafik polisiydi. Bir oğulları vardı; Ayhan. Bizim evden taşındıktan sonra uzun süre Yendioğan’ın gerilerinde bir eve taşınmışlardı. Ortaokul ve lise yıllarımda, okul sonraları onların eve çok sık gittiğimi anımsıyorum. Bir anne yakınlığını bulurdum Meliha Abla’da.

Lapseki’den arabalı vapurla Gelibolu’ya geçeriz. Gelibolu’dan Keşan, Meriç ve Uzunköprü ile Edirne’ye. Edirne’de bir iki gece kalırız. Edirne çevresini gezer dolaşırız. Edirne’den Kırklareli’ne. Kırklareli’nin Kardeniz kıyılarını dolaşırız. Bir iki gece orada konaklarız. Dönüşte ise Pınarhisar ve Kaynarca’ya. Pınarhisar Kaynarca’da 1980’lerde bir ar Amerikan Nükleer Müfrezesi ile tatbikatta kalmıştım.

Kaynarca’da kaynaklar çevresinde kümelenen alkollü mekanlarda yemek yemiştik. Pınarhisar Orduevi’nde bir öğle yemeği yemiştik. Çorlu Orduevi’nde kalmıştık iki gece. Çorlu’dan Tekirdağ’a geçeriz. Tekirdağ, Marmara Denizi kıyısında bir kent. Şimdilerde İstanbul Büyükkenti’nin yutup sindirdiği bir kent oldu. Osmanlı zamanlarında önemli bir Rum kenti [1]. Rumlarla Türkler kentin eşit yarısını oluştururlar. Macaristan’ın bağımsızlık savaşlarında Osmanlı İmparatorluğu ile çıkarları gereği işbirliği yapan önemli Macar Prensleri’in sürgünü gönderilip yaşamlarını geçirmeleri için kabul edildiği üç önemli kentimizden birisi.

İlki İzmit’tir. Macar Sığınmacıları’nın güvenli bir sığınak bulduğu yerlerden. İzmit’te Yukarı Macaristan Prensi, Thököly Imre [2] ve sonradan kendisiyle evlenip eşi olan Zriny Ilona ve onlarla birlikte gelen Macar Kolonisi’dir gelenler. Bugünkü Tatarköy-İhsaniye çevresinde kendilerine tahsis edilen Macar Köyü’nde yaşamışlar ve ölmüşlerdir.

Tekirdağ ikinci kenttir Macar Sürgünleri için yerleşecek güvenli yer. Tekirdağ’da Rum Mahallesi yakınlarında bir bölgeye yerleştirilmişlerdir. Yaşamları bir gün Macaristan’a anavatanlarına dönme düşleri ve özlemleriyle son bulmuştur Tekirdağ’da. Tekirdağ’daki Macar Sürgünleri’nin özlem ve düşlerini Kelemens Mikes anlatmıştır kaleme aldığı Prens Ferenc Rakoczi isimli eserinde [3]. Kelemen Mikes, Macarlar’ın Tekirdağ’ın Rumca Redestos ya da Rhaedestos adından yola çıkarak Tekirdağ’a Macarca anlam da çağrıştıran Rodosto dediklerini yazar. Osmalılar için kentin adı Tekfur Dağı [4] ya da Tekir Dağı’dır.

II. Ferenc [Francis] Rakoczi, Macaristan’ın 1703–1722 yılları arasında verilen Özgürlük Savaşı’na katılıp yenilen prenslerden birisidir. Sürgünde geçen tüm yaşamdan sonra, gömüldüğü Tekirdağ’daki mezarından yaklaşık 100 sene sonra, 29 Ekim 1906 yılında, kemikleri ve Prensliğinden geri kalanları ülkesi Macaristan’a geri götürülmüş ve Macaristan Koscie’deki [Kassa] St. Elizabeth Katedrali’nin bahçesine gömülmüştür. Tıpkı Thököly Imre’nin kemikleri ve Prenslik kalıntılarına ait geri kalanların İzmit’ten alınıp Macaristan’a götürülmesi gibi. Rakoczi 1676’da Macaristan’ın Borsi [günümüzde Borsa, Slovakya] kentinde doğmuş ve Tekirdağ’da vefat etmiş.

Prens Ferenc Rakoczi ile Thököly Imre arasında hem Habsburg Hanedanlığı’na karşı verilen Özgürlük Savaşları ile hem de Zrinyy Ilona’dan dolayı bir bağ vardır. Ilona [Helen] Zriny, Prens Ferenc Rakoczi’nin annesi ve Thököly Imre’nin ikinci eşidir.

Üçüncü kent Kütahya’dır Macar Sürgüleri’nin huzur buldukları. Kütahya’ya çok kez gittik. Lise yıllarında okul gezsileri ile. Yaz tatillerinde içinden geçerek ve geçen senelerde bir hafta sonunu orada geçirerek. En son ise ablamız Heyecan Kiraz için bitkisel ilaç almak için gittiğimizde. Kütahya Kalesi’nin hemen güney-doğu tarafında, Ulucami’nin üst mahallesinde bir yerde kalır ünlü Macar Evi.

Geçen sene gittiğimizde Macar Evi önemli bir bakım ve yenileşme altındaydı. Ablamız Heyecan Kiraz’a ilaç almaya gittiğimizde ise tekrar uğramıştık. Her şey bitmiş ve müze olarak halkın gezmesine açılmıştı. Giriş ücreti kişi başı YTL 1.00 filandı sanırım [5]. Evin güney tarafında kalan bahçesinde büyük bir heykeli yer alıyor. Kaideye asılan mermer levhada ise Macar Milli Kahramanı, Lajos Kossuth ile ilgili bilgiler yer alıyor [6].

Tekirdağ’dan Çorlu ve Silivri’ye geçmek istiyoruz. Silivri’ye bağlı Büyük Kılıçlı Köyü, Romanya Zorunlu Göçmenleri’nin yerleştirildiği yerlerden birisi. Annemizin annesi rahmetli Huriye Orataş’ın ya da eşi Hali Orataş’ın kızkardeşlerinden birisinin yaşadığı bir yer. Çocukluk ve gençlik yıllarımda kaç kez gitmiştik. İlki bir düğün nedeniyleydi. İstanbul Sirkeci’den Çorlu’ya. Neden Çorlu’ya gitmiştik trenle acaba? Sonraları ise torunlardan birisi olan Mahmut’un saman yükü taşıyan kamyonu ile.

İsimler anımsamıyorum. Büyük Kılıçlı’da yaşayanlara dair en taze bilgiler ablamız Heyecan Kiraz’da. Ablamızla konuşup bilgileri tazeleyeceğiz. Varsa telefon numaraları alacağız. İsimleri not edeceğiz. Türkiye haritasına [7] defalarca bakıp inceledik Hanife ile izlenecek yolları. Dolaşılacak yerleri. Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da ne var, nerelere gidip, tatil yerleri nereleridir benzeri bilgiler için ise Gezi’2000 Türkiye Tatil Rehberi’ni karıştırdık [8]. Bir de ayrıntılı yol bilgileri için Köy Köy Türkiye, Yol Atlası’na göz attık [9].

Hava çok sıcak. TV’lerde hava tahminlerine dikkat ediyoruz. İki gün için yağmur tahmini var ama dün akşamki siyah bulutlar ne yazık ki dertlere şifa olmadı. Trakya Bölgesi’nde ise sel ve su baskını uyarısı yapılıyor.

RTE yeni hükümet kurma görevini almak için Köşk’e çıkıp Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüştü. Şimdi ilk soru cumhurbaşkanı nasıl seçilecek? Halkoyuyla mı seçilecek yoksa AKP’li Abdullah Gül mü dayatılacak ülkeye ikinci kez! İkincisi Meclis Başkanı kim olacak ve üçüncüsü Bakanlar Kurulu kimlerden oluşacak?

Yahoo mailime bir rica iletisi gelmiş! Burhan Başaran adlı birisinde [10]! Bursa’dan ablamlar geliyor. Alkolsüz, bungalov türü bir yer bilgisi gerekli. İnternet’te gerekli bilgi bulamadım. Belki siz yardımcı olabilirsiniz diyen birisi! Bende kendisine kıza bir yanıt yazdım. İtsek biçimi ve iletinin yazılış biçimi çok kaba görünmüştü bana. Ona rağmen yanıt yazdım [11].

[....].[12].

Akşamüzeri. Hanife’ye Huriye [Kiraz] Ofluoğlu’larına gidelim diyorum. Hem aldığımız sebze-meyveleri götürürüz hem de ablamız Heyecan Kiraz’ı ziyaret ederiz. Sağlık durumundaki gelişmeleri öğreniriz. Bir de çıkacağımız Trakya Tatili ile ilgili bilgi vereceğiz. Biga’da yerleşik İbrahim Turgay ve Silivri Büyük Kılıçlı’da oturan Romanya Göçmenleri’nden ve annemin annesinin kızkardeşi Münire Teyze’nin çocuklarına dair bilgi tazelemesi yaparız.

Kızlara sesleniyorum. Kısa sürede hazırlanın diye. Aybüke Beren sokaktan yeni geldi. Bengisu ise öğleden sonra uykusundan uyanmıştı. Çabucak hazırlanıyorlar. Safalı Köyü’nden getirdiğimiz taze mısırlardan beş tanesini poşete koymuş Hanife. Evden çıkmadan Huriye’ye telefon ediyorum. Evdeyiz diyor. Fatma-Serdar Badal’lar da gelecekmiş. Onlar Mehmetalipaşa’nın Bağdat Caddesi üzerinde oturuyorlar. Kızları doğduktan beş ay sonramı ne bebek görmesine gitmiştik. Meriç şimdi kocaman olmuştur.

Arabayı Bayındırlık Deprem Konutları, 9. Ada, 2. Blok’un batı tarafında, tepenin hemen altında yapılmış geniş otoparka bırakıyoruz. Tepenin üstünde Muhtarlık Baraka Yapısı var. Rüzgar güçlü esiyor. Gökyüzü koyu külrengi bulutlarla kaplı. Havada ozon kokusu var. Yağmur Kokusu yani. Ama yağmur yağmayacak buralara. Rüzgarın gücü çok fazla. Aşağılarda, deniz düzeyinde bu esinti ve serinlik yok. Poşetleri yükleniyorum. Kızlar çoktan gittiler.

Abdullah Bekir Ofluoğlu mutfakta akşam yemeğini yiyordu. Yiğit babasının yanında. Karnını doyuruyor. Kızları görünce çok mutlu oldu. Üstünde tek parça mavi renkli bir tulum var. Altında ise çocuk bezi. Ablamız Heyecan Kiraz salondaki üçlü koltukta. Ağzını ve burnunu kapatan filtreli bez maske var. Saçları hala yok. Kafası bemyebaz. Kollarındaki morluklar duruyor. Ağız çevresinde ve yüzünün sol şakağındaki yaraların izleri var. Biraz bitkin. Güçsüz. Sesi canlı. Keyfi yok. Bizim için doğruluyor.

Sana herkesin selamı var diyorum. İyi dileklerini ve sağlıklı olma dualarını getirdim sana. Fatma-Sadettin Baykal, Hatice Sevinç, Ülkü-İrfan Koç’ların ve Fatma Baykal teyzenin kızkardeşi Emin Korkmaz ve kızları Tülay Güler’in. Ayrıca Kentsa Sitesi’nden Zeynep-İsmail Muslu’ların. Yüzü pek değişmiyor. Yaşam Sevinci yitmiş gibi. Bu çok önemli. Ne yapıp da onun yaşama sevincini geri döndürebiliriz! Sürekli olarak Allah inancını ve yaşma bağlanma güç ve isteğini diri tutmamız gerek.

Bir de diyorum, sana Safalı Köyü’nden taze mısır, karpuz ve kavun getirdik. Kilo vermişim diyor. Hem de tam beş kilo! Şaşırdığımı belli etmiyorum. Olur bu diyorum. Hastanendeyken sürekli olara ilaç ve serumlarla besleniyordun. Şimdi kendine bakman gerek. Kısa sürede toparlanırsın. Yeter ki gerekli gıdalarını al. Bir iyileş. Bak nerelere gideceğiz. Beraber gidip dolaştığımız Bağırganlı, Seyrek, Sarısı ve diğer tüm yerlere tekrar gideceğiz. Yeni fotoğraf makinenle daha rahat resim çekersin.

Geçen aylarda. Hastanedeyken. Ona yeni bir sayısal fotoğraf makinesi almıştım. Samsung marka. Türkçe menülü. Kullanımı kolay. Büyük ve geniş ekranlı. MS rahatsızlığı [13] geçirdiğinde %25’lik bir görme kaybı yaşamıştı. Gözlüklerini değiştirmişti. Görmeden biraz zorlanıyor. Bir de bu hastalığın yüklediği dermansızlık ve güzsüzlük var. Sana diyorum, çektiğim resimleri göstereceğim. Kızkardeşim Hanife Kiraz ablamızın gözlüklerini bulup getiriyor. Resimlere makinede nasıl bakacağını gösteriyorum. Düğmesine basmada zorlanıyor. Elleri ve ayakları uyuşukmuş. Bir süre bakıyor. Pek canlı ve istekli değil. Ben yardımcı oluyorum. Yoruluyor. Tamam, bu kadar diyorum. Şimdi sen biraz uzan ve dinlen.

Balkona geçiyorum. Ablamız Heyecan Kiraz’ın durumunu konuşuyoruz. Değerleri aynı. Kütahyalı Mustafa Sarıkaya’dan aldığımız Bitkisel İlaçlar’a başladık yine. Kilo kaybı kötü. Yemesi gerek. İnanç ve moralini de güçlendirmesi diyor. Kızkardeşim Hanife Kiraz da geldi yanımıza. İki hafta sürecek Trakya Dolanması’na çıkacağız diyorum Gidiş Yolu’nu Bursa, Karacabey, Biga ve Lapseki olarak yapacağız. Gitmişken İbrahim Turgay’lara da uğrayacağız. Telefonu var mı sizde diye soruyorum. Derince’deki evde diyor Hanife Kiraz. Huriye [Kiraz] Ofluoğlu da gittiğinizde Polisevi’ne sorarsınız diyor.

Lapseki’den Gelibolu’ya geçip Edirne’ye gideceğiz. Daha sonrasında ise Kırklareli ve Tekirdağ’a Dönüşte Çorlu ve Silivri-Büyük Kılıçlı Köyü’ne uğrayacağız. Burada kimler vardı anımsayan var mı diye soruyorum. Huriye ve Hanife annemin annesi Huriye Orataş’ın kızkardeşi Minire Zırlıoğlu diyorlar. Kocasının adını anımsayamıyorlar. Ben 1980’lerden sonra Yedek Subay askerken Çorlu, Kırklareli, Kırklareli, Pınarhisar Kaynarca’da geçirdiğim günlerden söz ediyorum. Bir de diyorum, İbrahim Ortaç ile İstanbul’dan trenle Çorlu’ya gitmişti. Çetin bir kıştı. Trakya soğuktan buz gibiydi. Her yer karla kaplıydı [14].

Fatma-Serdar Badal’lar Bekirdere Üçyol’dan gelip Asri Mezarlık önünden ilerleyen Eski Üçtepeler Yolu ile gelmişler Dünya Bankası Deprem Konutları önlerine. Huriye ile telefonda evin nerede olduğun u soruyorlar. İlki yer tanımlamada anlaşamıyorlar. Dışarıya çıkıyoruz. Birkaç telefon konuşmasından sonra anlaşıyoruz ki Tepeköy önlerinde yapılan yeni apartmanların altlarında açılan yerleri söylüyorlar bize. Toyota Yaris araçları varmış. Yukarı tırmanın diyoruz. Tırmanıyorlar tepeyi. Bizi görmeden kuzeye doğru geçip gidiyorlar. Başka bir telefon konuşması. Ben arabaya binip yola çıkıyorum. Yukarıda onları bulup, farlarımı yakıp söndürüyorum. Peşime takılıp geliyorlar.

Serdar Badal çok sıkılmış ve yorulmuş. Gece bilinmeyen yerler insana içinden çıkılmayacak denli karmaşık gelir. Bir bayram gecesi ben de Adapazarı içinde, Köfteci İsmail’in bulunduğu caddeye bir türlü erişememiştim. Onca yol sormama ve onca yol ve cadde tanımlamalarına karşın. Sıkılmış ve aşırı terlemiş. Kızkardeşimiz Hanife Kiraz, Meriç’i annesi Fatma Badal’ın kucağından alıp koşturuyor. Meriç çığlık çığlığa. Kemal Badal evde kalmış. Gelmek istememiş. Kocaman olmuş Meriç. Kaç aylık oldu diye sorunca, babası 15 aylık oldu diyor. Ön dişleri çıkmış. Alttan ve üstten ikişer diş. Saçları tepesinde tokalanmış. Kıvır kıvır. Bukle bukle sarı saçları var. Kıpır kıpır bir çocuk. Dur durak bilmiyor.

Hoş sohbetin ardından balkona çıkıyoruz Serdar Badal ile. Anneleri Meliha Badal rahatsızlanmış. Tedavi için kızına, İstanbul’a gitmiş. Torunu Burcu, Galatasaray Lisesi’nde okuyordu. Mezun olmuş. Üniversite Giriş Sınavı’nda istediği bölümü kazanamamış anladığımız. Sevmediği bölümde okuyacak ya da tekrar sınava girecek demek bu!

Huriye soğuk içecek mi yoksa çay mı diye soruyor. İkimiz de çay diyoruz. Genel Seçim 2007 sonuçları konumuz. Halkın Seçimi. Halk onca ağlamasına, şikayet etmesine rağmen %46,8 AKP dedi. Sorulduğunda kimse “oyumu AKP’ye verdim.” demiyor! “Aydın Doğan Medyası”nın radyo ve TV kanalları ile TMSF’nin el koyduğu, Uzan’ların ve Ciner’lerin tüm radyo ve TV’leri AKP’nin yayın organı gidi davrandı. Tüm Anketler anlaşmışçasına %34–43 arasında birinci parti AKP diyordu. Diğerleri % 10 Seçim barajı’nı aşamaz! Halk bu anketlerle iğdiş edildi diyorum. Zaten ANAP’ın başında Erkan Mumcu ve DYP’nin başında Mehmet Ağar DP’de birleşme konusunda parlak bir başarı elde edemediler. % 15’lik oyu ile MHP ikinci başarılı parti oldu. CHP ise DSP ile birleşmesine ve onca Komünist ve Sosyalist Oylar”a rağmen ancak %20 başarı sağladı!

“Aydın Doğan Medyası”, sözümona “Aydınlar” ve “Üniversite Biliminsanları” bu sonucun tüm bedelini CHP ve Deniz Baykal’a yıkma savaşındalar. Tek suçlu Deniz Baykal! Ya AKP’ye destek veren “Aydın Doğan Medyası” ve onun “sadık AKP yandaşı yayımcı ve programcıları”, “TÜSİAD”, “MÜSİAD”, “Aydınlar”, “Üniversite Biliminsanları”, gazetelerin “köşeyazarları” ve yazın ve düşün insanlarının tümü, neden tüm desteklerini sadece AKP’den yana koyduklarını ve TSK karşısında yer aldıklarını açıklamıyorlar!

Öyle ya da böyle diyorum. Bu halkın tercihi. Sonuç ne olursa olsun ona katlanmak zorundalar. İster iyi olsun sonuç isterse bin beter. Yeni AKP İktidarı hem istediği Cumhurbaşkanını, istediği Meclis Başkanı’nı seçecek hem de yakalaşan Yerel Yönetim Seçimleri’nde tüm Türkiye’de tüm belediyeler AKP’li yapacak. Türkiye yaklaşık 2020’lere dek AKP Zihniyeti ile yönetilecek. İleriki zamanlarda Türkiye’nin neler yaşayıp yaşamayacağını birlikte göreceğiz.

Bana göre tüm vebal Türk Halkı’ın değil, onu manipüle eden, “Aydınlar”ın, gazete “köşe yazarları”nın, Anketleri halka dayatanların, “Aydın Doğan Medyası”nın, MÜSİAD ve TÜSİAD ile kendilerini “Türk yazın ve düşün insanı olduğunu söyleyenler”in olacak! Öyle ya onlar her zaman Türk Halkı’nın sürekli olarak hep ilerisinde olmuşlar ve geleceği sıradan halktan daha iyi görmüşlerdir. Doğru bilip gördüklerini de “Tekelci Medya” kanalları ile 4,5 sene boyunca dayatmışlardı…

Açıklamalar & Dipnotlar
[1]. Tekirdağ’ın Osmanlı zamanlarındaki Rumca adı; Redestos ya da Rhaedestos‘dır [Ρωδεστό]. Sürgündeki Macarlar ona Rodosta demeye başlamışlardır.
[2]. Osmanlı kayıtlarında Thököly Imre, İmre Tökeli olarak geçer. İzmit’in içinden geçip giden, bir zamanların Demiryolu ve onun uzandığı bulvarın adı İmre Tökeli Caddesi’dir. Şimdilerde İzmit Büyükşehir Belediyesi onun adına, eski Seka İzmit Müessesi alanı içinde bir anıt yaptırmıştır. Mezarından arta kalan ve Macaristan Kruç Prensliğini sembolize eden bazı kabartmalar yer alır. Anıtın yanındaki levhada ise Türkçe ve Macarca kısa bilgi tabelası var.
[3]. Türk-Macar Münasebetleri Işığı Altında II. Rakaoczi Ferenc & Macar Mülteciler Sempozyumu. Macaristan Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Tekirdağ Belediyesi’nin katkılarıyla. [31 Mayıs- 3 Haziran 1976-İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi]. II. Baskı Haziran 2003. ISBN 975–92300–0–3. İletişim Adresi: Sancak Mah. 1. Cad. No: 3, Çankaya-Ankara- Email:
huembtur@isnet.net.tr.
[4]. Tekfur: Ermenice bir kelime olup “taş taşıyıcı” demektir. Bu kullanım dağılan Doğu Roma [Bizans] İmparatorluğu’nun Prens ve Prenslikleri’ne verilen bir isimlendirmedir. Türkçe’ye Ermenice’den geçmiş olup kısaca Rum Prensi ya da Rum Prensliği anlamındadır. [Türkçe-Türkçe Etimolojik Sözlük, Erkan Kiraz CopyRight 2006–2007, Yayınlanmamış Eser.]
[5]. T.C. Turizm & Kültür Bakanlığı, Kütahya Müze Müdürlüğü, Kossut Müzesi.
[6]. Lajos Kossuth; 1802–1894. 1848–1849 Macar Devrimi ve Özgürlük Savaşı kahramanlarının ülkeye kabulünü, 150. yıldönümü dolayısıyla şükranla anıyoruz. Macar Bilimler Akademisi, Macar-Türk Dostluk Derneği.
[7]. Türkiye Haritası; 1:2.000.000 ölçek. Sabah ve Renault-Mais armağanıdır. Oldukça eski bir yol haritası. Renault’un Türkiye’de bir zamanlar piyasaya sürdüğü Renault 21 Concorde, Renault 9 Broadway, Renault 11 Rainbow ve Renault 12 Toros modellerinin reklamı için parasal destek verdiği bir harita.
[8]. Gezi’2000 Türkiye Tatil Rehberi; Ekin Yazım Merkezi. [Erkan Kiraz, İzmit Çarşı Migros, 13.09.00].
[9]. Köy Köy Türkiye, Yol Atlası; 1: 400.000. 1. Baskı, Eylül 2003. ISBN: 975–340–431-X. İki Nokta Bilişim Araştırma Basın Yayın Tic. Ltd. Şti. Atlaslar Dizisi, Yayın No: 32. [Erkan Kiraz, 20.12.03, İzmit Çarşı Migros, TL 25.000.000].
[10]. From: burhan basaran
burfan13@hotmail.com Subj: Re: yer? Selam, netteki yazınızı okudum ve yardımcı olabilrsiniz gibi geldi: ablamlar bursadan gelecek ve 3-4 gün kalabilecekleri alkolsüz, doğada bungalo tip evler yada apart odalar olabilir yerler sordular bana internette heryer yazılı değil bande sizden yardım istiyorum. karamürsel tarafıda yada izmit civarıda olur bana bu tür yerlerin tel.ve yerlerini yazarsanız çok çok memnun olurum saygılarımla, burhan barsan 05058111511, 05393680341.

[11]. From: erkankiraz@yahoo.com To: burfan13@hotmail.com, Re: yer? Slm, Izmit ve cevresine ilgi gostermeniz hos. Ilkin sunu aciklamama izin verin. Ben bir turizm gorevlisi yada temsilcisi degilim. Sadece gezip dolasan ve gezip dolastigi yerleri oldugu gibi anlatmaya cabalayan bir gonulluyum. Alkollu yada alkolsuz, bungolvlu yada apart... erisim bigileri... bu tur bilgileri netten elde debilirsiniz... Benim yapabilecegim sadece size animsadigim kadariyla yer isimleri vermek... Basdegirmen Alabalik Tesisleri-Karamursel-Akcat Yolu uzeri, Koruma Tesisleri-Balaban-Izmit, Turizm Oteli-Buyukderbent-Izmit, Bagirganli Koyu-Pansiyonlar-Izmit, Kerpe-Kefken-Pansiyonlar-Izmit, Varuna-Kerpe-Izmit, Annenin Ciftligi-Kullar Yolu uzeri-Izmit, Yasilvadi Apart Otel-Besevler Koyu, Izmit-Akmese-Kazimpasa-Adapazari Yolu uzeri. Selale Alabalik Tesileri-Mahmudiye-Vadisi-Kirkpinar-Adapazari, Butik Otel-Masukiye-Izmit, Vadi-Butik Otel ve Otel-Masukiye-Izmit... Animsayabildigim isimler bunlar. Nette aratip erisim nolari ve yol haritalarina gozatabilirsiniz... Saygilar ve Selamlar... EK.
[12]. [...].
[13]. MS: Multy Secleroz: Gzölerde oluşan bir tür rahatsızlık. Yüzde yüz görme kaybına da yol açabilen bir illet. Tedavisi pek kolay olamayan çağımız “veba”larından birisi.
[14]. Münire- X Zırlıoğlu. Çocukları; Ahmet, Mahmut ve Ayşe. Karamürsel Subaşı’ndan Beyti Özün’ün ablası gelin gitmişti Büyük Kılıçlı Köyü’ne.
[15]. Yazıda ad ve adresleri geçen mekanlar ve ticari işletmeler bilgi sağlama amacıyla zikredilmiştir. Her hangi bir ticari bağlantı söz konusu değildir. Sözü edilen mekan ve işletmelerin parasal desteği söz konusu değildir. Zaman içinde erişim bilgilerinde oluşacak değişiklikler bireysel olarak yazarı bağlamaz.
[16]. Yazıda söz edilen mekanlara ait bilgi ve yorumlar sadece bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Her hangi bir yergi ya da yüceltme söz konusu değildir. Amaç yaşanılan anları ve yaşananları bireysel gözlem ve yorumla olduğu gibi aktarmaktır.
[17]. Sözü edilen bedeller ilgili tarihlerde geçerli olup ne bireysel olarak yazarı ne de ilgili yerlerin sahip ve işletmecilerini bağlar.
[18]. YTL / € Paritesi 1,7606.
[J]. Hata ve yanlışlıklar müstesnadır. Olası birey, yer ve mekan adları ile örtüşme durumları, herhangi bir birey ya da tüzel kişiye yazıda değişiklik yapılması isteme hakkı doğurmaz.


Erkan Kiraz, 06.08.2007 Pazartesi, Saat: 23.00, Kentsa Sitesi, Alikahya-İzmit, GSM: 90–532–613 31 02 Emails: erkankiraz@yahoo.com & erkankiraz-41@hotmail.com.


© Copyright Hakkı Erkan Kiraz’a Aittir. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazı ancak kaleme alanın izni alınarak tekrar yayınlanabilir ya da dağıtılabilir.
© Copyrighted to Erkan Kiraz. All Rights Reserved.
This study may be re-copied or re-distributed only with prior consent of its Author.
Written & Edited By Erkan Kiraz
erkankiraz@yahoo.com on 06.08.07.