Akşamki duş rahatlamış olmalıdı bedenimi. Hanife’nın ısrarlı uyarmaları ile kalktım yataktan. Elimizi yüzümü yıkadım. Çocukları öptüm yanaklarından. Salona geçip toparlandım. Neler alınacak neler bel çantasına konacak. Elima İmre Thököly ve Türkiye [1] adlı kitabı aldım. Bugünden itibaren onu okumaya başlayacaktım. Otobüste okumaya başlayacaktım. Kitaba bir kaç kez el atmış ve İzmit’e ait bölümleri hızlı biçimde okumuştum.
Otobüste, sürcü arkası koltuklardan 2. nolu olan bştu. Pencere dibinde TMME’de [2] çalışan bir bayan oturuyordu. İzmit Yuvam Akarca’da oturuyor olmalı. Adapazarı Toyota Kuzey Otoparkı’na dek kitabı okudum. Kitap hem Macarca hem de Türkçe olarak basılmıştı. Macar-Türk Dostluğu için iyi bir gösterge olsun istenmişti. Önce Macarca sonra Türkçe biçimindeydi.
Macarca, tıpkı Lehçe’de olduğu gibi bazı işaretli harfler içeren ve bazı seslerin [sc] yada [zs] yan yana geldiği ve okuması zor görünen bir dildi ama oldukça da ilgimi çekmişti. Acaba biraz ilgilensem Yunanca gibi biraz olsun Macarca da bilebilirmiyim diyordum içimden!
Özgün Macarca adı Thököly Imre olan bu Sürgün Macar yaşamını İzmit’te sonlandırmıştı. Bir zamanlar kentin ortasından gekip geçen Demiryolu Bulvarı’na Osmanlı Türkçesi okunuşu ile İmre Tökeli Bulvarı denmişti. İzmit’in güney karşı köylerinden brisine yerleştirilen İmre Tökeli’yi devletleri tarafından resmen görevlendirilen bir çok Batılı Gezgin ziyaret etmiş ve yazdıkları Seyahatnameler’de ondan sözetmişler. Hangi gezginin hangi eserinden İmre Tökeli’den sözettiği yazıyordu kitabın sayfalarında.
Macarca kulağım oluşmuştu. Toyota Türkiye’de geçen senelerde Stanley Hungary’den iki mühendis Macar genci görevli olarak aylarca Riverside Hotel’da kalmıştı. Jozsef Nemes [3] ve Andrej Horváth [4]. İkisiyle de iyi dostluk kurmuştuk. Yaşları 25-26 filandı. Andrej Horváth çok hareketli ve delişmenken, Jozsef Nemes ise yaşından ve beklenenden çok daha olgun ve ağırbaşlı hareket ediyordu.
Jozsef Nemes konuşmalarımızda Macarca ve Türkçe’de ortak olan bir kelimeden söz ediyordu. Macarca’da bir deyiş biçimine dönüşmüş olan ve Türkçe’si “Cebim elma dolu” ünlü cümlesini Macarca okunuşuı ile tekrarlıyordu. Bunan başka bir sürü ortak kelime. Macarca’da varlığını sürdürmekte olan Türkçe kelimeler. Ben de kendisine Türkçe’de varlığını sürdüren Macarca kelimelerden [5] söz ediyordum. Bunlar Dilbilimciler Konuk Kelimeler [Loanwords] diyorlardı...
İşimin arasında, el verdiğince gazetelerin İnternet sayfalarına göz atıyorum. Dünyada ve ülkemde neler oluyor diye. Benim ilgimi çeken konulardan kısa bazen de uzun olarak söz ediyorum. Köşeyazarlarından yazılarını anmağa değer gördüğüm ve bu yazı on sene, yok elle sene sonra da okusa okunduğu anda yine önem taşıyacaktır diye süzgeçten geçirdiklerimi de aktarıyorum bazen.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, e-posta yoluyla virüs gönderip bilgisayar sistemine zarar verdiği iddia edilen bir kişi hakkında verilen beraat kararını bozmş. Bu karar bundan sonraki sanal Dünya etkinlikleri içinde kötü niyetli girişim ve ugulamaalr için örnek teşkil eder mi acaba!
Türkiye 1'inci Lig takımlarından Elazığspor'un cezası nedeniyle Malatya'da oynanan Elazığspor-Diyarbakır Diski Belediyespor Fortis Türkiye Kupası 1'inci Kademe maçı öncesi olaylar çıkmış. Bir grup Elzağığ taraftarı, stada doğru ilerlerken ‘Ermeni Malatya’ diye bağırınca, çevredeki Malatyalılar'ın saldırısına uğramış. Olaylarda 2 Elazığspor taraftarı yaralanırken, polis 3 kişiyi gözaltına alınmış.
Nereden çıktı bu “aşağılama” tarzı? Olasılıkla Malatya kökenli Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra. Yada başka olasılık. Osmanlı Ermenileri yoğunluklu olarak bazı kent ve beldelerde yaşarlardı. Başta İstanbul, İzmir olmak üzere Edirne, Tekirdağ, İzmit, Kayseri, Gaziantep, Van, Erzurum ve Malatya bildiğim kentler arasında. Hoş olmayan şey günümüzdeki Türklerin Osmanlı İmparatorluğu’nun hangi cemaat ve dini guruplardan oluştuğunu ve bu cemaatlerin kent ve beldelerne ne biçimde yaşadıklarını bilmiyor olmaları. Ya “Türk Aydınları”? Onlar bilmiyor olabilirler mi!
Osmanlı her tür sevecenlik, koruma ve kollama ile her tür inanç için neredeyse dini özgürlük tanıyıp, inançlarını kendi dini mekanlarında yaşamalarına özgürlük tanırken, şimdilerde ise biz diğerimizi suçlamak için kullanıyoruz bu cemaat adlarını! Onlar bizim insanlarımızdı! Osmanlı Rumları, Osmanlı Ermenileri, Osmanlı Yahudileri, Osmanlı Levantenleri, Osmanlı Cenevizleri, Osmanlı Venediklileri, Osmanlı Hollandalıları... Neredeler şimdi o cemaatlerin torunları! Başka ülkelerdeler! Hep daha iyi gelecek ve yaşam gerekçeleri ile. Tıpkı milyonlarca Türk’ün Avrupa, ABD, Rusya, Japonya ve Avustralya’da olmaları gibi..
ABD'nin Almanya’daki Ramstein Hava Üssü ile Frankfurt Havaalanı'na terör saldırısına hazırlanan biri Türk üç kişi ele geçirilmiş. Teröristler Pakistan'da eğitim görmüşler [6].
İran Öğrenci Haber Ajansı İSNA'nın haberine göre, bugün öğle saatlerinde, İran’ın batısındaki Kermanşah eyaletinin Kamyaran-Revanser bölgesinde, arazi taraması yapan güvenlik güçleri ile PKK’lı ve Iran kökenli Kürt PEJAK teröris gurupları ile İran Askerleri arasında çatışma çıkmış [7].
İtalyan tenor Luciano Pavarotti’nin (71) öldüğü açıklandı. Pavarotti’nin menajeri Terri Robson, geçen yıl pankreas kanseri olduğu anlaşılan ünlü sanatçının bugün erken saatlerde öldüğünü söylemiş [8].
Öğleye doğrudydu. Telefon çaldı. Arayan Murat Karaörs. Geçen hafta beni ziyaret etmek istemişti. Adapazarı Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan Toyota Boshoku’da çalışan Gökhan bey ile görüşecekmiş. Gelmişken seni de ziyaret etmek sitiyorum demişti. Öğleden sonra uygunsan gelmek istiyorum diyordu telefonda. Olur dedim. Yolu tarif ettim.
Öğleden sonra 14:30 suılarında Güney Kapısı Güvenlik’ten aradılar. Bir konuğunuz avr. Time firmasından Murat Karaörs diye [9]. Tamanm geliyorum dedim. Ithalat İhracat Departmanı şefi Alp Yıldırımalp ve iş arkadaşalrımızdan Kerem Dedeler’e söz etmiştim. Geldiğinde görüşmeleri için. Toyota Türkiye’nin yurtiçi ve yurtdışı ithalat ve ihracat yüklerinin taşınması hep Belçika Brüksel’den yapılıyordu. Taşıma biçimi ya CFR yada DDU türündeydi.
Gidip kapıdan aldım. Hava inanılmaz sıcak. Aşırı nem var. Gidip dönene dek her yerim ter içinde kalmıştı. PUB 2 Yapısı’na geldik. Bizi yapıların giriş kapılarında “ziyaretçiler ve tedarikçi firma yetkilileri giremez”. Bir toplantısı odası ayarlamak zor. İçeride yuvarlak amsada oturmak daha uygun dedim. Alp Yıldırımalp de zaman ayırdı. İlgi gösterdi. Murat Karaörs hem kendisini hem de firmasını tanıttı. Sohbet ettik.
1992’lerde 5-6 arkadaş Bal-nak adlı taşımacılık firmasındaydılar. Avusturya Lisesi mezunları. O zamanlar firma merkezleri, taşıma firmaları ve nakliye acenteleri hep İstanbul Fındıklı, Salıpazarı cıvarındaydılar. Bal-nak Setüstü’nden Bahçelievler’de bir yere taşınmıştı. Şimdi her biri değişik firmaların yönetici konumunda olan bu gurupla tatlı ve kalıcı dostluklar edinmiştik. Murat Karaösr, Bal-nak’tan 1996’da ayrılmış. Erkan Başak, Kühne-Nagel adlı firmada Ürün Müdürü’ymüş. Aram Kalenderoğlu, Galata Nakliyat firmasında, Fikret Şentuna ise Murat Karaörs ile Time’daymış. Bal-nak’ın %10 ortağı oklan Lütfü Aygüler ise şimdi firmanın %90 sahibi olmuş. Kutlanmak gerekir başarısını. Alman firma Ballauf iflas edince hisselerini almış!
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer derler. Ektrans’tan, Çobantur’dan, Mars Uluslararası Taşımacılık’tan, Schenker’in Schenker-Arkas olmasından, Yeni Antalya Nakliyat’tan ve Kühne-Nagel’dan söz ettik. Ben İstanbul Koşuyolu, E-5 üzerinde kurulu Finli asansör firması Tekimal-Kobne’de çalışırken bu nakliye firmaları ve adını unuttuğum diğerleri ile çalışıyorduk.
Görüşmemizin ardından Sigara Odası’na çıktık. Ellerimizde çay ve kahve bardakları. Ben sigaramı tellendiriyorum. Kısa özet geçiyoruz. Arada kallan yıllarda olanları özetlemek için. İzin istedi ayrılmak için. Adapazarı’ndan İstanbul Habibler’e gidecekti Murat Karaörs. Geçici Güney Kapısı’na dek uğurladım onu. Hava ne dehşetti! Buram buram nem kaynıyordu adeta. Beklenen yağmurlar yağmayınca her yer neme dönüşmüştü.
Bu akşam Corolla Club Restaurant’a gideceğiz. Kararını dün akşam vermiştik. Erdem Peren, Kerem Dedeler ve ben. Şimdilik kadro bu. Ekleme ve ilave olur mu bilmem. Bu akşam Tenis oynayamayacaktık. Hanife’ye istersen Ülkü Koç yada bizim kızlar Bengisu veya Aybüke Beren ile oynarsın dedim ama pek istekli olmadı. Dün akşam bir saat teniz oynamamız bedenlerimizi pelteye dönüştürmüştü. Onun da her yeri sızlıyordur benim gibi.
İş çıkışı Alp Yıldırımalp’ten rica ettim. Aracın buradaysa bizi Corolla Club’a dek bırakırmısın diye. Olur demişti. Zaten o da Tenis oynamak için gidecekmiş. Tenis Kortu’nda oynayanalr da vardı. Sıra bekleyenlerde. Toyota’da Tenis gözde spor dalı oldu neredeyse. Uzun süredir oynayarak bu işte yetisini geliştirenler var. Alp Yıldırımalp’e soruyorum ayaküstü.
Çizgiler ne anlama geliyor? Yandaki çizgiler çiftler biçiminde oynandığında kullanılıyor. Servis atışları sağ yada soldan, çizgilerin dışından yapılır. Top vuruşları ve karşılanması nasıl oluyor? Set atışları mutlaka karşı alanın ilk bölümüne düşmeli. Atılan topların karşılanması top yere bir kez değdikten sonra yada havada da karşılanabilir. Ama topun yerde iki kez sekmemesi gerek. Evet bu özet bilgiler bizim için oldukça yararlı olacak.
Başka bir zaman yine işi bilenden sayı elde etme, ace, istemsiz hatalar ve topun ağa değmesi, set atma ve set kırma gibi diğer konuları öğreneceğim. Belki yarın. Fırsat bulduğumda. İyi seyirler deyip, arkalarından gidiyorum arkadaşların. Onlar çoktan oturmuşlar. Orta yerde bir masaya. Veranda altı dolu. Tanıdıklara afiyet olsun dileklerimle arkadaşlara katılıyorum.
Otobüste, sürcü arkası koltuklardan 2. nolu olan bştu. Pencere dibinde TMME’de [2] çalışan bir bayan oturuyordu. İzmit Yuvam Akarca’da oturuyor olmalı. Adapazarı Toyota Kuzey Otoparkı’na dek kitabı okudum. Kitap hem Macarca hem de Türkçe olarak basılmıştı. Macar-Türk Dostluğu için iyi bir gösterge olsun istenmişti. Önce Macarca sonra Türkçe biçimindeydi.
Macarca, tıpkı Lehçe’de olduğu gibi bazı işaretli harfler içeren ve bazı seslerin [sc] yada [zs] yan yana geldiği ve okuması zor görünen bir dildi ama oldukça da ilgimi çekmişti. Acaba biraz ilgilensem Yunanca gibi biraz olsun Macarca da bilebilirmiyim diyordum içimden!
Özgün Macarca adı Thököly Imre olan bu Sürgün Macar yaşamını İzmit’te sonlandırmıştı. Bir zamanlar kentin ortasından gekip geçen Demiryolu Bulvarı’na Osmanlı Türkçesi okunuşu ile İmre Tökeli Bulvarı denmişti. İzmit’in güney karşı köylerinden brisine yerleştirilen İmre Tökeli’yi devletleri tarafından resmen görevlendirilen bir çok Batılı Gezgin ziyaret etmiş ve yazdıkları Seyahatnameler’de ondan sözetmişler. Hangi gezginin hangi eserinden İmre Tökeli’den sözettiği yazıyordu kitabın sayfalarında.
Macarca kulağım oluşmuştu. Toyota Türkiye’de geçen senelerde Stanley Hungary’den iki mühendis Macar genci görevli olarak aylarca Riverside Hotel’da kalmıştı. Jozsef Nemes [3] ve Andrej Horváth [4]. İkisiyle de iyi dostluk kurmuştuk. Yaşları 25-26 filandı. Andrej Horváth çok hareketli ve delişmenken, Jozsef Nemes ise yaşından ve beklenenden çok daha olgun ve ağırbaşlı hareket ediyordu.
Jozsef Nemes konuşmalarımızda Macarca ve Türkçe’de ortak olan bir kelimeden söz ediyordu. Macarca’da bir deyiş biçimine dönüşmüş olan ve Türkçe’si “Cebim elma dolu” ünlü cümlesini Macarca okunuşuı ile tekrarlıyordu. Bunan başka bir sürü ortak kelime. Macarca’da varlığını sürdürmekte olan Türkçe kelimeler. Ben de kendisine Türkçe’de varlığını sürdüren Macarca kelimelerden [5] söz ediyordum. Bunlar Dilbilimciler Konuk Kelimeler [Loanwords] diyorlardı...
İşimin arasında, el verdiğince gazetelerin İnternet sayfalarına göz atıyorum. Dünyada ve ülkemde neler oluyor diye. Benim ilgimi çeken konulardan kısa bazen de uzun olarak söz ediyorum. Köşeyazarlarından yazılarını anmağa değer gördüğüm ve bu yazı on sene, yok elle sene sonra da okusa okunduğu anda yine önem taşıyacaktır diye süzgeçten geçirdiklerimi de aktarıyorum bazen.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, e-posta yoluyla virüs gönderip bilgisayar sistemine zarar verdiği iddia edilen bir kişi hakkında verilen beraat kararını bozmş. Bu karar bundan sonraki sanal Dünya etkinlikleri içinde kötü niyetli girişim ve ugulamaalr için örnek teşkil eder mi acaba!
Türkiye 1'inci Lig takımlarından Elazığspor'un cezası nedeniyle Malatya'da oynanan Elazığspor-Diyarbakır Diski Belediyespor Fortis Türkiye Kupası 1'inci Kademe maçı öncesi olaylar çıkmış. Bir grup Elzağığ taraftarı, stada doğru ilerlerken ‘Ermeni Malatya’ diye bağırınca, çevredeki Malatyalılar'ın saldırısına uğramış. Olaylarda 2 Elazığspor taraftarı yaralanırken, polis 3 kişiyi gözaltına alınmış.
Nereden çıktı bu “aşağılama” tarzı? Olasılıkla Malatya kökenli Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra. Yada başka olasılık. Osmanlı Ermenileri yoğunluklu olarak bazı kent ve beldelerde yaşarlardı. Başta İstanbul, İzmir olmak üzere Edirne, Tekirdağ, İzmit, Kayseri, Gaziantep, Van, Erzurum ve Malatya bildiğim kentler arasında. Hoş olmayan şey günümüzdeki Türklerin Osmanlı İmparatorluğu’nun hangi cemaat ve dini guruplardan oluştuğunu ve bu cemaatlerin kent ve beldelerne ne biçimde yaşadıklarını bilmiyor olmaları. Ya “Türk Aydınları”? Onlar bilmiyor olabilirler mi!
Osmanlı her tür sevecenlik, koruma ve kollama ile her tür inanç için neredeyse dini özgürlük tanıyıp, inançlarını kendi dini mekanlarında yaşamalarına özgürlük tanırken, şimdilerde ise biz diğerimizi suçlamak için kullanıyoruz bu cemaat adlarını! Onlar bizim insanlarımızdı! Osmanlı Rumları, Osmanlı Ermenileri, Osmanlı Yahudileri, Osmanlı Levantenleri, Osmanlı Cenevizleri, Osmanlı Venediklileri, Osmanlı Hollandalıları... Neredeler şimdi o cemaatlerin torunları! Başka ülkelerdeler! Hep daha iyi gelecek ve yaşam gerekçeleri ile. Tıpkı milyonlarca Türk’ün Avrupa, ABD, Rusya, Japonya ve Avustralya’da olmaları gibi..
ABD'nin Almanya’daki Ramstein Hava Üssü ile Frankfurt Havaalanı'na terör saldırısına hazırlanan biri Türk üç kişi ele geçirilmiş. Teröristler Pakistan'da eğitim görmüşler [6].
İran Öğrenci Haber Ajansı İSNA'nın haberine göre, bugün öğle saatlerinde, İran’ın batısındaki Kermanşah eyaletinin Kamyaran-Revanser bölgesinde, arazi taraması yapan güvenlik güçleri ile PKK’lı ve Iran kökenli Kürt PEJAK teröris gurupları ile İran Askerleri arasında çatışma çıkmış [7].
İtalyan tenor Luciano Pavarotti’nin (71) öldüğü açıklandı. Pavarotti’nin menajeri Terri Robson, geçen yıl pankreas kanseri olduğu anlaşılan ünlü sanatçının bugün erken saatlerde öldüğünü söylemiş [8].
Öğleye doğrudydu. Telefon çaldı. Arayan Murat Karaörs. Geçen hafta beni ziyaret etmek istemişti. Adapazarı Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan Toyota Boshoku’da çalışan Gökhan bey ile görüşecekmiş. Gelmişken seni de ziyaret etmek sitiyorum demişti. Öğleden sonra uygunsan gelmek istiyorum diyordu telefonda. Olur dedim. Yolu tarif ettim.
Öğleden sonra 14:30 suılarında Güney Kapısı Güvenlik’ten aradılar. Bir konuğunuz avr. Time firmasından Murat Karaörs diye [9]. Tamanm geliyorum dedim. Ithalat İhracat Departmanı şefi Alp Yıldırımalp ve iş arkadaşalrımızdan Kerem Dedeler’e söz etmiştim. Geldiğinde görüşmeleri için. Toyota Türkiye’nin yurtiçi ve yurtdışı ithalat ve ihracat yüklerinin taşınması hep Belçika Brüksel’den yapılıyordu. Taşıma biçimi ya CFR yada DDU türündeydi.
Gidip kapıdan aldım. Hava inanılmaz sıcak. Aşırı nem var. Gidip dönene dek her yerim ter içinde kalmıştı. PUB 2 Yapısı’na geldik. Bizi yapıların giriş kapılarında “ziyaretçiler ve tedarikçi firma yetkilileri giremez”. Bir toplantısı odası ayarlamak zor. İçeride yuvarlak amsada oturmak daha uygun dedim. Alp Yıldırımalp de zaman ayırdı. İlgi gösterdi. Murat Karaörs hem kendisini hem de firmasını tanıttı. Sohbet ettik.
1992’lerde 5-6 arkadaş Bal-nak adlı taşımacılık firmasındaydılar. Avusturya Lisesi mezunları. O zamanlar firma merkezleri, taşıma firmaları ve nakliye acenteleri hep İstanbul Fındıklı, Salıpazarı cıvarındaydılar. Bal-nak Setüstü’nden Bahçelievler’de bir yere taşınmıştı. Şimdi her biri değişik firmaların yönetici konumunda olan bu gurupla tatlı ve kalıcı dostluklar edinmiştik. Murat Karaösr, Bal-nak’tan 1996’da ayrılmış. Erkan Başak, Kühne-Nagel adlı firmada Ürün Müdürü’ymüş. Aram Kalenderoğlu, Galata Nakliyat firmasında, Fikret Şentuna ise Murat Karaörs ile Time’daymış. Bal-nak’ın %10 ortağı oklan Lütfü Aygüler ise şimdi firmanın %90 sahibi olmuş. Kutlanmak gerekir başarısını. Alman firma Ballauf iflas edince hisselerini almış!
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer derler. Ektrans’tan, Çobantur’dan, Mars Uluslararası Taşımacılık’tan, Schenker’in Schenker-Arkas olmasından, Yeni Antalya Nakliyat’tan ve Kühne-Nagel’dan söz ettik. Ben İstanbul Koşuyolu, E-5 üzerinde kurulu Finli asansör firması Tekimal-Kobne’de çalışırken bu nakliye firmaları ve adını unuttuğum diğerleri ile çalışıyorduk.
Görüşmemizin ardından Sigara Odası’na çıktık. Ellerimizde çay ve kahve bardakları. Ben sigaramı tellendiriyorum. Kısa özet geçiyoruz. Arada kallan yıllarda olanları özetlemek için. İzin istedi ayrılmak için. Adapazarı’ndan İstanbul Habibler’e gidecekti Murat Karaörs. Geçici Güney Kapısı’na dek uğurladım onu. Hava ne dehşetti! Buram buram nem kaynıyordu adeta. Beklenen yağmurlar yağmayınca her yer neme dönüşmüştü.
Bu akşam Corolla Club Restaurant’a gideceğiz. Kararını dün akşam vermiştik. Erdem Peren, Kerem Dedeler ve ben. Şimdilik kadro bu. Ekleme ve ilave olur mu bilmem. Bu akşam Tenis oynayamayacaktık. Hanife’ye istersen Ülkü Koç yada bizim kızlar Bengisu veya Aybüke Beren ile oynarsın dedim ama pek istekli olmadı. Dün akşam bir saat teniz oynamamız bedenlerimizi pelteye dönüştürmüştü. Onun da her yeri sızlıyordur benim gibi.
İş çıkışı Alp Yıldırımalp’ten rica ettim. Aracın buradaysa bizi Corolla Club’a dek bırakırmısın diye. Olur demişti. Zaten o da Tenis oynamak için gidecekmiş. Tenis Kortu’nda oynayanalr da vardı. Sıra bekleyenlerde. Toyota’da Tenis gözde spor dalı oldu neredeyse. Uzun süredir oynayarak bu işte yetisini geliştirenler var. Alp Yıldırımalp’e soruyorum ayaküstü.
Çizgiler ne anlama geliyor? Yandaki çizgiler çiftler biçiminde oynandığında kullanılıyor. Servis atışları sağ yada soldan, çizgilerin dışından yapılır. Top vuruşları ve karşılanması nasıl oluyor? Set atışları mutlaka karşı alanın ilk bölümüne düşmeli. Atılan topların karşılanması top yere bir kez değdikten sonra yada havada da karşılanabilir. Ama topun yerde iki kez sekmemesi gerek. Evet bu özet bilgiler bizim için oldukça yararlı olacak.
Başka bir zaman yine işi bilenden sayı elde etme, ace, istemsiz hatalar ve topun ağa değmesi, set atma ve set kırma gibi diğer konuları öğreneceğim. Belki yarın. Fırsat bulduğumda. İyi seyirler deyip, arkalarından gidiyorum arkadaşların. Onlar çoktan oturmuşlar. Orta yerde bir masaya. Veranda altı dolu. Tanıdıklara afiyet olsun dileklerimle arkadaşlara katılıyorum.
Açıklamalar & Dipnotlar
[1]. Imre Thököly ve Türkiye; István Seres, Türkçesi: Yılmaz Gülen, Çeviriyi aslıyla karşılaştıran: Edit Tasnádi, Bu kitabın iki dilde yayımlanmasını ve Türkiye’de dağıtımını destekleyenler: Macar Bilimler Akademisi, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Szigetvar Onursal Konsolosu László Horváth, © Macar-Türk Dostluk Derneği, 2006, 1062 Budapest, Bajza u. 54. Türkçe çevirisi: Yılmaz Gülent, 2006. ISBN 963 05 8409 3. [Erkan Kiraz, Tekirdağ, II. Ferenc Rakoczi Anıevi Müzesi, 14.08.07, YTL 10.00].
[2]. TMEM: Toyota Motor Europe Manufacturing Turkey Branch.
[3]. Jozsef Nemes: nemesseh@freemail.hu
[4]. Andrej Horváth: Telecom and Technology Core Operational Team, RR Donnelley, Magyarország Kft. Puskás Tivadar u. 4, 2903 Komárom, Hungary. Tel: +36.34.540.901, Fax: +36.34.344.810, Mob:+36.30.338.5278. Email: andrej.horvath@rrd.com, URL: www.rrdonnelley.com.
[5]. Haydut: hajduk, Katana: katona, Kopça: kopacs, mohaç: mohács, palank: palánk, palaska: palászka, soba: szoba, şarampol: soronpo, varoş: varos ve koçu: kocu gibi...
[6]. Danimarka'da önceki gün aralarında bir Türk'ün de bulunduğu 8 El Kaide şüphelisinin yakalanmasından sonra dün de Almanya, biri Türk kökenli Alman vatandaşı, ikisi de din değiştirerek İslamiyete geçen 2 Alman olmak üzere 3 kişinin, ABD'nin Ramstein Hava Üssü ile uluslararası Frankfurt Havaalanı'na terör saldırısı düzenlemek üzereyken ele geçirildiğini açıkladı. Alman Federal Savcı Monika Harms, önceki gün tutuklanan 3 terör zanlısının Pakistan'da terör kampında eğitim gördüklerini ve patlayıcı yapmak için toplam 730 kilo kapasiteli 12 bidon içerisinde hidrojen peroksit depoladıklarını bildirdi. Harms, "Çok büyük bir saldırıyı önledik" diye konuştu. Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Bu olay terör tehlikelerinin soyut değil, gerçek olduğunu gösterdi" dedi. Angela Merkel'in partisinden milletvekili Wolfgang Bosbach de teröristlerin 11 Eylül saldırılarının yıldönümü dolayısıyla büyük bir saldırıyı kısa bir süre içinde gerçekleştirmeye hazırlandıklarını söyledi. Yetkililer, hidrojen peroksitle 700 kilo TNT'ye eşdeğer patlama gücü elde edilebileceğini kaydettiler. Almanya Federal Suçla Mücadele Ofisi Başkanı Joerg Ziercke, "Teröristler başarabilseydi, Londra ve Madrid'de patlatılanlardan daha güçlü bombaya sahip olacaklardı" diye konuştu. Almanya Savunma Bakanı Franz Josef Jung ise, "Almanya yakın bir tehlike atlattı" dedi. Terör zanlılarından Alman asıllı olanların 22 ve 28, Türk kökenlinin de 29 yaşında olduğu açıklandı. Alman ZDF televizyonu İslama geçen Almanların Daniel S. ile Fritz G. olduğunu, Türk zanlının da Adem Y. olduğunu duyurdu. İşsiz olan ve işsizlik parası alan teröristlerin bir yıl önce Amerikan askeri tesislerini gözetlerken yetkililerce fark edildiği ve o zamandan beri izlendikleri belirtildi. 3 terör zanlısının Pakistan'da İslami Cihad Birliği adlı Sünni terör grubuna ait kampta eğitim gördükleri bildirildi. [Milliyet Gazetesi, Haber, 06.09.07].
[7]. Çıkan çatışmada, 7 asker ölürken, 2 terörist de ölü olarak ele geçirildi. Olayın ardından bölgede başlatılan operasyonların sürdüğü belirtilen haberde, teröristlerin hangi gurubu ait olduğuna ilişkin bilgi verilmedi. İran'ın batısında yer alan ve Irak sınırına yakın bölgede bulunan Kermanşah eyaleti, İran'daki Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı yerleşim bölgeleri arasında yer alıyor. Irak merkezi yönetimi ve kuzeydeki bölgesel yönetim, 20 gündür İran'ın bölgeyi bombaladığını iddia ediyor. Irak'ın kuzeyini bombaladığıiddialarını kabul etmeyen İran yönetimi, bölgedeki terörist unsurlarla mücadeleyi sürdüreceğini belirtiyor. İran'ın batısındaki Irak ve Türkiye sınırlarında, terör örgütü PKK'nın İran'daki kolu PJAK faaliyet gösteriyor [Milliyet Gazetesi, Haber, 06.09.07].
[8]. Modern (Opera) dönemindeki en önemli ses sanatçılarından Pavarotti 1935’te İtalya, Modena’da doğdu. İlk müzik deneyimini şehrindeki koroda, babası Fernando ile yaşadı. Delikanlıyken, babasıyla Gioachino Rossini adlı koroyla Galler’e gitti. Llangollen uluslararası şarkı söyleme yarışmasında birinci oldu ve bu onu bir tenor olmak konusunda hırslandırdı. Aslında bir öğretmen olmak için yetiştirilen Pavarotti, Arrgio Pola ve Ettore Campogallianni tarafından aldığı derslerle Concorso İnternazionale adlı ödülü 1961 yılında kazandı ve opera dalındaki başlangıcını bir tiyatro salonunda La Boheme eseri ile aynı yılın 29 Nisanında yaptı. Bundan sonra Güney ve Kuzey Amerika, Asya, Afrika, Avrupa ve Avustralya’da birçok kez konser verdi. Ayrıca bu ona Dünyanın birçok yerinde konser veren 3 tenordan biri olma gibi bir mevki sağladı. Ardından Modena’da genç şarkıcıları eğitecek bir okul açtı. "Şu zamana kadar gelmiş geçmiş şüphesiz en önemli tenor" olarak nitelendirilen Pavarotti, pankreas kanseri nedeniyle yaklaşık bir yıl önce ABD’de ameliyat edilmişti. Pavarotti, bir süre önce de Modena’da hastaneye kaldırılmıştı [Milliyet Gazetesi, Haber, 06.09.07].
[9]. Time Uluslaraarsı Nakliyat Ltd. Şti. Murat Karaörs, Genel Mdürü. Habibler Çıkışı Büyük Kartaltepe Kışlası Karşısı, Gaziosmanpaşa-İstanbul. Tel: 212-595 37 26-595 37 29, Fax: 212-595 37 16, , GSM: 533-574 32 21, Email: m.karaors@tiemtrans.com.tr.
[10]. Yazıda ad ve adresleri geçen mekanlar ve ticari işletmeler bilgi sağlama amacıyla zikredilmiştir. Her hangi bir ticari bağlantı söz konusu değildir. Sözü edilen mekan ve işletmelerin sponsorluk yada parsal desteği söz konusu değildir. Zaman içinde erişim bilgilerinde oluşacak değişiklikler bireysel olarak yazarı bağlamaz.
[11]. Yazıda söz edilen mekanlara ait bilgi ve yorumlar sadece bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Her hangi bir yergi yada yüceltme söz konusu değildir. Amaç yaşanılan anları ve yaşananları bireysel gözlem ve yorumla olduğu gibi aktarmaktır.
[12]. Sözü edilen bedeller ilgili tarihlerde geçerli olup ne bireysel olarak yazarı ne de ilgili yerlerin sahip ve işletmecilerini bağlar.
[13]. YTL / € Paritesi 1.7690.
[J]. Hata ve yanlışlıklar müstesnadır. Olası birey, yer ve mekan adları ile örtüşme durumları, herhangi bir birey yada tüzel kişiye yazıda değişiklik yapılması isteme hakkı doğurmaz.
Erkan Kiraz, 06.09.2007 Perşembe, Saat: 23:00, Kentsa Sitesi, Alikahya-İzmit, GSM: 90-532-613 31 02 Emails: erkankiraz@yahoo.com & erkankiraz-41@hotmail.com.
© Copyright Hakkı Erkan Kiraz’a Aittir. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazı ancak kaleme alanın izni alınarak tekrar yayınlanabilir yada dağıtılabilir.
© Copyrighted to Erkan Kiraz. All Rights Reserved.
This study may be re-copied or re-distributed only with prior consent of its Author.
Written & Edited By Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com on 06.09.07.