Hava serin. Biraz geç kaldım. Hızlı adımlarla durağa dek nefes nefese geldim. Hava temiz. Tepeler berrak ve cam gibi. Her yer kolaylıkla görülebiliyor. Kentsa Sitesi’nde oturan ve TME’de çalışan genç geri dönmüş. Önce eğitim için Belçika’ya gönderilmiş. Sonarları ise başka eğitimler için üretim hattına gönderilmiş. Oldukça ilginç, eğlenceli ama o derece de yorucu ve zorluklarla doluydu diyordu.
EvinTur’un servis otobüsünde Imre Thököly ve Türkiye kitabından Thököly’nin Avusturya İmparatoru I. Leopold’a ve destekçilerine karşı everdiği ve çoğu başarısızlıkla geçen bölümleri okudum. Osmanlı’da sürekli sadrazam değişiyor. Her birisi ya savaş alanında ya da yenilgilerin ardından kellesini vererek ölüyor.
Yolda nereye geldik. Nereye doğru yaklaşıyoruz, hangi dönemeci geçtik ve araç nerelerde hoplayıp zıplıyor. Bunları biliyorum. Kitaptan kafamı kaldırmasam da. Otobüste çıt çıkmıyor. Sabahın körü. Herkes uyuşuk. Herkes uyuyor. Muhabbet eden ya da konuşan yok. Kimileri de kulaklarında kulaklıklar, ya MP3, ya cep telefonu radyosu ya da walkmen dinliyor.
Arada verilen tarihi resimler vardı. İlk kez rastladığım İzmit görüntüleri. Bugünlerin Kapalı Spor Salonu, İzmit Stadyumu ve Eski İzmit Seka Müessesi alanının bir kısmını oluşturan Osmanlı zamanlarının Büyük Protestan Ermeni Mezarlığı’ndan çekilmiş görüntüler. Imre Thököly’yi üç ayrı Erdel Beyi [Transilvayna] ve Yukarı Macaristan Kralı olarak gösteren görüntü. Imre Thököly’nin açılan mezarı. Tekrar düzenlene mezarı ve 1860’larda çekilmiş Eski Demiryolu Hattı’nı da gösteren bir resim. Şimdilerin dev Çınar Ağaçları o zamanlar yeni dikilmişler. Boyları bir buçuk adam boyu ya var ya yok.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da toprakları içinde Demiryolları’nın yapını Almanya üstlenmişti. Demiryolu, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’dan başlayıp İstanbul Sirkeci ve ardından Haydarpaşa Garı’nın yapılmasından sonra adım adım önce Pendik’e getirilir ardından Pendik’ten Gebze’ye. Gebze-İzmit Demiryolu Hattı. Hat İzmit Derince’deki tarihi Derince Limanı imtiyazının verilmesinden sonra 1871 yılında İzmit Eski Tren Garı’nda yapılan ve Alman İmparatoru II. Wilhelm Kaiser’in da hazır bulunduğu şaşaalı ve görkemli bir törenle açılmıştı.
Yerimize vardı. Sessiz sedasız. Sadece yürüyen insanlar var. Her birisinde bel çantası. Giysiler değişmeye başladı. Kollu gömlekler, montlar, hırkalar. Hava oldukça serin. Hafta sonunda 19 derece kadar düşen ısı bugünde aynı. Serinlik bedenini ısırıyor adeta insanın. Kapıdaki turnikeler. Kart okutup geçme. PUB2 Yapısı’na doğru kendiliğinden giden ayaklar. Kimileri kantine uğrayacak. Onlar Yemekhane Yapısı’nın doğu kapısına yöneliyor. Sodekxho Yemek firmasının erkenci elemanları yemekhane yapısının birinci kapının altında temizliğe girişmişler. Ortalığı yıkamışlar. Sabunlu suları temizlemeye çabalıyorlar. Her yeri pişmekte olan yemeklerin kokusu kaplamış.
Departmanda kimse yok. Şapka ve bel çantası çıkıyor. Bilgisayar açılıyor. Ekmek-içi kaşar ve sigara paketini alıyorum. Kendime sabah kahvesi hazırlayıp kahvaltı yapacağım. Biraz kahve biraz süttozu ve üç adet küpşeker. Üzerine sıcak su. İyice karıştıracağım. Karışım sıvılaşınca üzerine sıcak su ekleyeceğim. Kahvaltıdan sonra ise sabahın ilk sigarasını tellendireceğim. Ömer Seyhan aldığı Perşembe ve Cuma günü istirahat izninden sonra kendisini toparlamış.
İlhan Uysal artık düğün ve cemiyetler biter değil mi diye soruyor. Haftada üç dört cemiyete gittikleri olmuş. Bu Perşembe yani 13 Eylül 2007 günü Ramazan Ayı başlıyor. 17 Eylül 2007 Pazartesi günü ise Orta Öğretim Okulları dersbaşı yapacak. Aybüke Beren her gün okulu başlayana dek Yuvam Akarca Konutları’ndaki Emek Dayanışması İlköğretim Okulu’nun voleybol eğitimlerine gidecek. Bu sene okul takımları karşılaşmaları için diğer kentlere gitme şansı var. İlk kent olasılıkla Bursa olacak. Bu sene voleybola devam eden her bir oyuncuya lisans çıkartılacakmış.
“Imre Thököly ve İzmit” [1] kitabında İzmit’ten söz ediliyor. 1770’ler. Sürgün Macar Thököly’nin katibi, yardımcısı ve onun Anıları ve Günceleri’ni kaleme alan kişinin János Komáromi’nin kaleminden İzmit’i okuyorum. Bu anıları okumak için yıllar geçmesini beklemem gerekiyormuş! Imre Thököly’den en ayrıntılı ve efsunlu söbeden Avni Öztüre’dir [2]. Avni Öztüre kaleme aldığı İzmit’e dair kitabında Imre Thököly’nin resimleri ile mezarına ait görüntülere yer verir. Körfez’in güney tarafında bir köye yerleştiklerinden söz eder. “Çiçekli Çayır” deyimini ilk kez onun kitabında okumuştum. Bu tabirin bir Fransız gezginin kaleme aldığı Seyahatname’den alındığını öğrenmiştim. Ama Sürgün Macarlar’ı ziyaret eden Batılı Gezginler’in Seyahatnameleri’ne ait ayrıntılı bilgiler yoktu.
Imre Thököly, maiyeti ve beraberinde gelen Macar Kolonisi’nin İstanbul’dan İzmit’e gemiyle yola çıkış bilgileri var; “Fermana göre ise Thököly’nin maiyetinin derhal vapura binerek “Asya tarafında Bitinya ülkesine, Konstantinopolis’tan deniz yoluyla iki yüz mil uzaktaki Nikomedia’ya (İzmit’e) gitmeleri” gerekiyordu.” .. “..Tanrı’nın izniyle 24 Eylül’de (ben de efendilerimizin vapurunda olmak üzere) hareket ettik ve tanrının ihsanı öyle rüzgar çıktı ki, sabah hareketimizden sonra dokuz saat içinde ok gibi yol alarak Nikomedia’ya, padişah İskelesi’ne vardık ve orada geceledik..” [3]. Anıları kaleme alan kişi Komáromi.
Sürgün Macarlar’ın İzmit’te geçirdikleri gündelik yaşamlar yerine İzmit ve çevresinde sık sık gidilen yerlere ait ayrıntılı betimlemeler olduğundan söz ediyor Seres István. İlk tanımlama İzmit’e dair [4]. İzmit’e gönderilişleri ise iki Osmanlı Fermanı gereği olmuş [5].
Şimdiye dek İzmit’e dair yazılmış bir sürü kitap okudum. Batılı Gezginler’in Seyahatnameleri’ni inceledim. Ama İzmit’te “Rumpapaz Kalesi Harabeleri”ni hiç duymadım. Hele Osmanlı zamanlarında İzmit’e “Küçük Mısır” denildiğini ise hiç! İzmit ve çevresinde sülünlerin yaban domuzlarının bolluğunu okumuştum. Ama Geyiklerin hele Alageyiklerin sürüyle olduğunu ise hiç!
Komáromi’nin “Eski Hereklia” diye özettiği, yazar Seres István (Marmara Ereğlisi) dediği yer İstanbul Marmara Ereğlisi’değil. Burası daha çok Karamürsel Ereğlisi olmalı...
Açıklamalar & Dipnotlar
[1]. Imre Thököly ve Türkiye, István Seres, Türkçesi: Yılmaz Gülen, Çeviriyi aslıyla karşılaştıran: Edit Tasnádi, Bu kitabın iki dilde yayımlanmasını ve Türkiye’de dağıtımını destekleyenler: Macar Bilimler Akademisi, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Szigetvar Onursal Konsolosu László Horváth, © Macar-Türk Dostluk Derneği, 2006, 1062 Budapest, Bajza u. 54. Türkçe çevirisi: Yılmaz Gülen, 2006. ISBN 963 05 8409 3. [Erkan Kiraz, Tekirdağ, II. Ferenc Rakoczi Anıevi Müzesi, 14.08.07, YTL 10.00].
[2]. Avni Öztüre: Nicomedia-İzmit Tarihi, 1969, Eski Bir Belediye Fen Memuru. Nicomedia Yöresinde Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981. İzmit.
[3]. Imre Thököly ve Türkiye, István Seres, Sayfa 144-145.
[4]. “..daha oraya gelir gelmez Rumpapaz (Rum papaz) Kalesi harabeleri’ni, Eski Hereklia (Marmara Ereğlisi) limanını dolaşmışlardı. Civar halkına göre burası hazinelerle doluydu ve “korkunç yılanalrın, belki de ejderhaların” yuvasıydı. Komáromi, İzmit’in güzel bağlarından ve meyve bahçelerinden övgüler yağdırarak söz ediyor ve buraalrı cennete benzetiyor. Hububat, üzüm ve diğer meyvelerin, ayrıca av hayvanlarının bolluğu nedeniyle Türklerin bu ile “Küçük Mısır” dediklerine de değiniyor. Civarı geyikle, ala geyikle, yaban domuzuyla dolu, sülünler “yığın halinde”, “keklikler de çok”!” AGE, Sayfa 149.
[5]. “Thököly ile Ilona Zrínyi’nin İzmit’e nakledilmeleri ilgili olaark 15-24 Kasım 1700 arasında çıkartılmış iki ferman var.” AGE, Sayfa 147, Paragraf 1.
[6]. Yazıda ad ve adresleri geçen mekanlar ve ticari işletmeler bilgi sağlama amacıyla zikredilmiştir. Her hangi bir ticari bağlantı söz konusu değildir. Sözü edilen mekan ve işletmelerin sponsorluk yada parsal desteği söz konusu değildir. Zaman içinde erişim bilgilerinde oluşacak değişiklikler bireysel olarak yazarı bağlamaz.
[7]. Yazıda söz edilen mekanlara ait bilgi ve yorumlar sadece bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Her hangi bir yergi yada yüceltme söz konusu değildir. Amaç yaşanılan anları ve yaşananları bireysel gözlem ve yorumla olduğu gibi aktarmaktır.
[8]. Sözü edilen bedeller ilgili tarihlerde geçerli olup ne bireysel olarak yazarı ne de ilgili yerlerin sahip ve işletmecilerini bağlar.
[9]. YTL / € Paritesi 1.7869.
[J]. Hata ve yanlışlıklar müstesnadır. Olası birey, yer ve mekan adları ile örtüşme durumları, herhangi bir birey yada tüzel kişiye yazıda değişiklik yapılması isteme hakkı doğurmaz.
Erkan Kiraz, 10.09.2007 Pazartesi, Saat: 23:00, Kentsa Sitesi, Alikahya-İzmit, GSM: 90-532-613 31 02 Emails: erkankiraz@yahoo.com & erkankiraz-41@hotmail.com.
© Copyright Hakkı Erkan Kiraz’a Aittir. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazı ancak kaleme alanın izni alınarak tekrar yayınlanabilir yada dağıtılabilir.
© Copyrighted to Erkan Kiraz. All Rights Reserved.
This study may be re-copied or re-distributed only with prior consent of its Author.
Written & Edited By Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com on 10.09.07.
EvinTur’un servis otobüsünde Imre Thököly ve Türkiye kitabından Thököly’nin Avusturya İmparatoru I. Leopold’a ve destekçilerine karşı everdiği ve çoğu başarısızlıkla geçen bölümleri okudum. Osmanlı’da sürekli sadrazam değişiyor. Her birisi ya savaş alanında ya da yenilgilerin ardından kellesini vererek ölüyor.
Yolda nereye geldik. Nereye doğru yaklaşıyoruz, hangi dönemeci geçtik ve araç nerelerde hoplayıp zıplıyor. Bunları biliyorum. Kitaptan kafamı kaldırmasam da. Otobüste çıt çıkmıyor. Sabahın körü. Herkes uyuşuk. Herkes uyuyor. Muhabbet eden ya da konuşan yok. Kimileri de kulaklarında kulaklıklar, ya MP3, ya cep telefonu radyosu ya da walkmen dinliyor.
Arada verilen tarihi resimler vardı. İlk kez rastladığım İzmit görüntüleri. Bugünlerin Kapalı Spor Salonu, İzmit Stadyumu ve Eski İzmit Seka Müessesi alanının bir kısmını oluşturan Osmanlı zamanlarının Büyük Protestan Ermeni Mezarlığı’ndan çekilmiş görüntüler. Imre Thököly’yi üç ayrı Erdel Beyi [Transilvayna] ve Yukarı Macaristan Kralı olarak gösteren görüntü. Imre Thököly’nin açılan mezarı. Tekrar düzenlene mezarı ve 1860’larda çekilmiş Eski Demiryolu Hattı’nı da gösteren bir resim. Şimdilerin dev Çınar Ağaçları o zamanlar yeni dikilmişler. Boyları bir buçuk adam boyu ya var ya yok.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da toprakları içinde Demiryolları’nın yapını Almanya üstlenmişti. Demiryolu, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’dan başlayıp İstanbul Sirkeci ve ardından Haydarpaşa Garı’nın yapılmasından sonra adım adım önce Pendik’e getirilir ardından Pendik’ten Gebze’ye. Gebze-İzmit Demiryolu Hattı. Hat İzmit Derince’deki tarihi Derince Limanı imtiyazının verilmesinden sonra 1871 yılında İzmit Eski Tren Garı’nda yapılan ve Alman İmparatoru II. Wilhelm Kaiser’in da hazır bulunduğu şaşaalı ve görkemli bir törenle açılmıştı.
Yerimize vardı. Sessiz sedasız. Sadece yürüyen insanlar var. Her birisinde bel çantası. Giysiler değişmeye başladı. Kollu gömlekler, montlar, hırkalar. Hava oldukça serin. Hafta sonunda 19 derece kadar düşen ısı bugünde aynı. Serinlik bedenini ısırıyor adeta insanın. Kapıdaki turnikeler. Kart okutup geçme. PUB2 Yapısı’na doğru kendiliğinden giden ayaklar. Kimileri kantine uğrayacak. Onlar Yemekhane Yapısı’nın doğu kapısına yöneliyor. Sodekxho Yemek firmasının erkenci elemanları yemekhane yapısının birinci kapının altında temizliğe girişmişler. Ortalığı yıkamışlar. Sabunlu suları temizlemeye çabalıyorlar. Her yeri pişmekte olan yemeklerin kokusu kaplamış.
Departmanda kimse yok. Şapka ve bel çantası çıkıyor. Bilgisayar açılıyor. Ekmek-içi kaşar ve sigara paketini alıyorum. Kendime sabah kahvesi hazırlayıp kahvaltı yapacağım. Biraz kahve biraz süttozu ve üç adet küpşeker. Üzerine sıcak su. İyice karıştıracağım. Karışım sıvılaşınca üzerine sıcak su ekleyeceğim. Kahvaltıdan sonra ise sabahın ilk sigarasını tellendireceğim. Ömer Seyhan aldığı Perşembe ve Cuma günü istirahat izninden sonra kendisini toparlamış.
İlhan Uysal artık düğün ve cemiyetler biter değil mi diye soruyor. Haftada üç dört cemiyete gittikleri olmuş. Bu Perşembe yani 13 Eylül 2007 günü Ramazan Ayı başlıyor. 17 Eylül 2007 Pazartesi günü ise Orta Öğretim Okulları dersbaşı yapacak. Aybüke Beren her gün okulu başlayana dek Yuvam Akarca Konutları’ndaki Emek Dayanışması İlköğretim Okulu’nun voleybol eğitimlerine gidecek. Bu sene okul takımları karşılaşmaları için diğer kentlere gitme şansı var. İlk kent olasılıkla Bursa olacak. Bu sene voleybola devam eden her bir oyuncuya lisans çıkartılacakmış.
“Imre Thököly ve İzmit” [1] kitabında İzmit’ten söz ediliyor. 1770’ler. Sürgün Macar Thököly’nin katibi, yardımcısı ve onun Anıları ve Günceleri’ni kaleme alan kişinin János Komáromi’nin kaleminden İzmit’i okuyorum. Bu anıları okumak için yıllar geçmesini beklemem gerekiyormuş! Imre Thököly’den en ayrıntılı ve efsunlu söbeden Avni Öztüre’dir [2]. Avni Öztüre kaleme aldığı İzmit’e dair kitabında Imre Thököly’nin resimleri ile mezarına ait görüntülere yer verir. Körfez’in güney tarafında bir köye yerleştiklerinden söz eder. “Çiçekli Çayır” deyimini ilk kez onun kitabında okumuştum. Bu tabirin bir Fransız gezginin kaleme aldığı Seyahatname’den alındığını öğrenmiştim. Ama Sürgün Macarlar’ı ziyaret eden Batılı Gezginler’in Seyahatnameleri’ne ait ayrıntılı bilgiler yoktu.
Imre Thököly, maiyeti ve beraberinde gelen Macar Kolonisi’nin İstanbul’dan İzmit’e gemiyle yola çıkış bilgileri var; “Fermana göre ise Thököly’nin maiyetinin derhal vapura binerek “Asya tarafında Bitinya ülkesine, Konstantinopolis’tan deniz yoluyla iki yüz mil uzaktaki Nikomedia’ya (İzmit’e) gitmeleri” gerekiyordu.” .. “..Tanrı’nın izniyle 24 Eylül’de (ben de efendilerimizin vapurunda olmak üzere) hareket ettik ve tanrının ihsanı öyle rüzgar çıktı ki, sabah hareketimizden sonra dokuz saat içinde ok gibi yol alarak Nikomedia’ya, padişah İskelesi’ne vardık ve orada geceledik..” [3]. Anıları kaleme alan kişi Komáromi.
Sürgün Macarlar’ın İzmit’te geçirdikleri gündelik yaşamlar yerine İzmit ve çevresinde sık sık gidilen yerlere ait ayrıntılı betimlemeler olduğundan söz ediyor Seres István. İlk tanımlama İzmit’e dair [4]. İzmit’e gönderilişleri ise iki Osmanlı Fermanı gereği olmuş [5].
Şimdiye dek İzmit’e dair yazılmış bir sürü kitap okudum. Batılı Gezginler’in Seyahatnameleri’ni inceledim. Ama İzmit’te “Rumpapaz Kalesi Harabeleri”ni hiç duymadım. Hele Osmanlı zamanlarında İzmit’e “Küçük Mısır” denildiğini ise hiç! İzmit ve çevresinde sülünlerin yaban domuzlarının bolluğunu okumuştum. Ama Geyiklerin hele Alageyiklerin sürüyle olduğunu ise hiç!
Komáromi’nin “Eski Hereklia” diye özettiği, yazar Seres István (Marmara Ereğlisi) dediği yer İstanbul Marmara Ereğlisi’değil. Burası daha çok Karamürsel Ereğlisi olmalı...
Açıklamalar & Dipnotlar
[1]. Imre Thököly ve Türkiye, István Seres, Türkçesi: Yılmaz Gülen, Çeviriyi aslıyla karşılaştıran: Edit Tasnádi, Bu kitabın iki dilde yayımlanmasını ve Türkiye’de dağıtımını destekleyenler: Macar Bilimler Akademisi, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Szigetvar Onursal Konsolosu László Horváth, © Macar-Türk Dostluk Derneği, 2006, 1062 Budapest, Bajza u. 54. Türkçe çevirisi: Yılmaz Gülen, 2006. ISBN 963 05 8409 3. [Erkan Kiraz, Tekirdağ, II. Ferenc Rakoczi Anıevi Müzesi, 14.08.07, YTL 10.00].
[2]. Avni Öztüre: Nicomedia-İzmit Tarihi, 1969, Eski Bir Belediye Fen Memuru. Nicomedia Yöresinde Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981. İzmit.
[3]. Imre Thököly ve Türkiye, István Seres, Sayfa 144-145.
[4]. “..daha oraya gelir gelmez Rumpapaz (Rum papaz) Kalesi harabeleri’ni, Eski Hereklia (Marmara Ereğlisi) limanını dolaşmışlardı. Civar halkına göre burası hazinelerle doluydu ve “korkunç yılanalrın, belki de ejderhaların” yuvasıydı. Komáromi, İzmit’in güzel bağlarından ve meyve bahçelerinden övgüler yağdırarak söz ediyor ve buraalrı cennete benzetiyor. Hububat, üzüm ve diğer meyvelerin, ayrıca av hayvanlarının bolluğu nedeniyle Türklerin bu ile “Küçük Mısır” dediklerine de değiniyor. Civarı geyikle, ala geyikle, yaban domuzuyla dolu, sülünler “yığın halinde”, “keklikler de çok”!” AGE, Sayfa 149.
[5]. “Thököly ile Ilona Zrínyi’nin İzmit’e nakledilmeleri ilgili olaark 15-24 Kasım 1700 arasında çıkartılmış iki ferman var.” AGE, Sayfa 147, Paragraf 1.
[6]. Yazıda ad ve adresleri geçen mekanlar ve ticari işletmeler bilgi sağlama amacıyla zikredilmiştir. Her hangi bir ticari bağlantı söz konusu değildir. Sözü edilen mekan ve işletmelerin sponsorluk yada parsal desteği söz konusu değildir. Zaman içinde erişim bilgilerinde oluşacak değişiklikler bireysel olarak yazarı bağlamaz.
[7]. Yazıda söz edilen mekanlara ait bilgi ve yorumlar sadece bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Her hangi bir yergi yada yüceltme söz konusu değildir. Amaç yaşanılan anları ve yaşananları bireysel gözlem ve yorumla olduğu gibi aktarmaktır.
[8]. Sözü edilen bedeller ilgili tarihlerde geçerli olup ne bireysel olarak yazarı ne de ilgili yerlerin sahip ve işletmecilerini bağlar.
[9]. YTL / € Paritesi 1.7869.
[J]. Hata ve yanlışlıklar müstesnadır. Olası birey, yer ve mekan adları ile örtüşme durumları, herhangi bir birey yada tüzel kişiye yazıda değişiklik yapılması isteme hakkı doğurmaz.
Erkan Kiraz, 10.09.2007 Pazartesi, Saat: 23:00, Kentsa Sitesi, Alikahya-İzmit, GSM: 90-532-613 31 02 Emails: erkankiraz@yahoo.com & erkankiraz-41@hotmail.com.
© Copyright Hakkı Erkan Kiraz’a Aittir. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazı ancak kaleme alanın izni alınarak tekrar yayınlanabilir yada dağıtılabilir.
© Copyrighted to Erkan Kiraz. All Rights Reserved.
This study may be re-copied or re-distributed only with prior consent of its Author.
Written & Edited By Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com on 10.09.07.